296: Resmi Nikah, Resmi Boşanma
-A A+A

296: Resmi Nikah, Resmi Boşanma

SORU
Selamun aleykum hocam, tağutun mahkemesine boşanma davası açma ile ilgili olacak bazı kardeşler bunun küfür olduğunu ve bunu yapan kişilerin kâfir olacağını söylüyor, bu durum devletin memurları karşısında nikah kıymayla aynı değil midir? Nasıl ki bazı maslahatlardan dolayı resmi nikah kıymak zorunda kalıyorsak boşanma da aynı mesele değil midir? İlminizle aydınlatın inşaAllah.
CEVAP

Ve aleykumusselam ve rahmetullah. Hamd Allah’a mahsustur.

Muhterem kardeşim hakikat şudur ki zamanımızda Müslümanların nerdeyse hepsi İslam şeriatının değil bilakis beşer tarafından vaz edilmiş kanunların hâkimiyeti altında yaşamaya icbar ediliyorlar.

Muhakkak ki her Müslüman gücü nispetinde kâfirlerin bu baskısına karşı koymalıdır. En azından kâfir nizamı ve avanelerini inkâr etmelidir ve her surette nizamdan, kurumlarından ve taşıyıcılarından uzaklaşmalıdır. Bu üzerine vacip olandır.

Müslümanlar için Halilullah (aleyhissalatu vesselam)’da güzel bir önek vardır. O içinde yaşadığı cahiliye topluluğuna şöyle demişti:

وَأَعْتَزِلُكُمْ وَمَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَأَدْعُو رَبِّي عَسَى أَلَّا أَكُونَ بِدُعَاءِ رَبِّي شَقِيًّا.

“Ben, sizi de sizin Allah’tan başka ibadet ettiklerinizi de terk ediyorum. Yalnız Rabbime dua ediyorum. Rabbime dua etmekle bedbaht olmayacağımı ümit ederim.

Ve Allah (celle ve âlâ) onu şöyle ödüllendirdi:

فَلَمَّا اعْتَزَلَهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَهَبْنَا لَهُ إِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ وَكُلًّا جَعَلْنَا نَبِيًّا

İbrahim onları ve onların Allah’tan başka ibadet ettiklerini terk edince Biz ona İshak’ı ve Yakub’u bağışladık. Onların hepsine nübüvvet verdik” (Meryem 48,49)

Bununla beraber zamanımızda Müslümanların acizliği de ortadadır. Müslümanlar da bu cahiliye toplulukların birer fertleri oldukları için kâfir hükümetler tam manasıyla Müslümanların hayatına hükmediyorlar. Günlük ihtiyaç duydukları her alana müdâhele ediyorlar. Kâfir idarenin varlığını göstermediği nerdeyse hiçbir alan yoktur. Din, eğitim, sağlık, ticaret, aile, iletişim vs. her alanda hâkimiyetini kurmuştur.

Dolayısıyla bu cahiliye topluluklarında yaşayan bir Müslüman zorunlu olarak bir surette kâfir nizam ve kanunlarıyla karşılıklı bir ilişkiye girme mecburiyetindedir.

Bu zorunlu temaslardan biri umumen vatandaşlık işleri, nüfus kayıt işleri ve sorunun konusu olan evlilik işleridir.

Nikâh ve boşanma dinimizde bir hükme bağlanılmıştır. Bunun için dinde teşri edildiği suret haricinde nikâh akdetmek veya nikâh akdini iptal etmek (boşanmak) caiz değildir. Dinde teşri edildiği suretten gayri bir surete yönelmek İslam şeriatını inkâr etmek ve yöneldiği hüküm nizamının meşruiyetini ikrar etmektir.

Yani bir kişi T.C. Medeni Kanununa göre evlenmek, boşanmakla yetinirse veya onunda meşruiyetini ikrar ederse veya onu İslam şeriatından daha doğru, daha üstün kabul ederse İslam şeriatını ve onu teşri etmiş olanı inkâr etmiştir.

Lakin bir kişi İslam şeriatında düzenlenildiği üzere nikâhını yapar veya talakını verir ve akabinde bir zaruretten veya racih bir maslahattan ötürü evliliğini veya evlilik halinin sona ermiş olmasını resmi kayıtlara geçirmek için veya resmi kayıtlardan düşürmek için gerekli resmi kurumlara başvurursa, ne tağuta muhakeme olmuş olur ve ne de tağuti kurumların ve dolayısıyla tağutun meşruiyetini kabul etmiş our.

Tehaküm bir husumetin, anlaşmazlığın giderilmesi için muayyen bir taraftan hüküm istemektir. Bu muayyen taraf İslam şeriatından gayrisi olduğu durumda tağuta muhakeme olunmuş olur. Ama bunun dışındaki haller aslen tağuta muhakeme mevzusuna dâhil değildir.

Mesela, dinen sahih bir nikâhla evli olan Müslüman erkek ve kadının aralarında bir anlaşmazlık vaki olsa ve bu çift bu anlaşmazlığın çözülmesi için (boşanmak mı? Evliliğin devamı mı?) beşeri mahkemelere bir karar için başvursa tağuta muhakeme olmuş olur.

Lakin bu çift aralarındaki anlaşmazlığı şeran muteber yollarla, mesela hakem tayin ederek, çözmeye çalışırsa ve anlaşmazlık giderilemez ve erkek dinen sahih talak verirse boşanma dinen gerçekleşmiş olur. Bunun akabinde evliliği resmi kayıtlardan düşürmek için bu işlemi icra eden resmi kurum olan mahkemeye giderler ve evlilik halinin kaldırılması için başvuruda bulunurlarsa söz konusu beşeri mahkemeden boşanma hükmünü istemiş olmazlar. Bilakis zorunlu olarak ilgili kanun makamlarına resmi ve idari bir işlem için başvurmuş olurlar ki bu şu zamanda Müslümanları umumen kuşatmış olan ve nerdeyse kaçışı olmayan bir beladır.

Bu tür idari işlemler insanı İslam’dan çıkarmasa da Müslümanlar mümkün olduğu kadar bu tür resmi ilişkilerden itizal etmelidirler. Çünkü asıl olan Müslümanın küfürden teberi etmesidir ve çünkü bu tür resmi işlemlerin bundan başka zararları da olabilir.

Ama anlattığım surette resmi kayıtın kütükten düşmesi için (bu manada boşanmak için) mahkemeye gitmek tağuta muhakeme olmak değildir.

Tağuta muhakeme olmanın hükmünü “Beşeri mahkemelere muhakeme olmak caiz midir” adlı cevapta izah etmeye çalıştım. Dilersen oraya müracaat edebilirsin.

“Resmi dairelere bu ve buna benzer başvurularda bulunmak bu kâfir kurumların meşruiyetini kabul etmektir. Bu ise küfürdür” denilse, derim ki: Bir makamın meşruiyetini kabul etmekle bir makamın vakıada sultasını kabul etmek arasında fark vardır.

Hangi akıl sahibi T.C. Devletinin Türkiye sınırları dâhilinde hâkimiyetini inkâr eder? Vakıada ancak ahmağın inkâr edeceği bu gerçeği kabul etmek T.C.nin meşruiyetini kabul etmek demek değildir.

Aynı Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem)’in Hudeybiye anlaşmasında Mekke müşriklerin şartlarını bir sonraki senede Müslümanlar umre yapabilmeleri için kabul etmesi gibi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) Mekke müşrikleriyle bu anlaşmayı onların meşruiyetini ikrar ettiği için değil onların vakıada Mekke’ye hükmedenler oldukları için yapmıştır.

Velhasıl, Müslümanlara âcizane tavsiyem resmi nikâhı gerekli kılan bir sebep yoksa resmi nikâhtan uzak durmalarıdır. Ama bir zorunluluk veya racih bir maslahat varsa dinen sahih bir nikâhtan sonra resmi nikâh yapmakta şeran bir beis yoktur. Aynısı resmi boşanmak için de geçerlidir. Allah-u Âlem.

Bitirmeden bir tenbih:

Bizim için resmi nikâh bazı maslahatlardan ötürü evliliğimizin resmi defterlerde tescil olmasından ibarettir dersek o zaman amelimiz sözüme mutabık olması lazımdır.

Yani hem böyle denilir ve hem de topluca, erkek damatlıkla ve kız gelinlik içinde ve bir tören havasında Belediye’ye veya evlenme dairesine veya resmi nikâhın yapılacağı her hangi bir yere gidiler, orada hakiki nikâh yapılırcasına coşku ve heyecan içerisinde nikâh memurunun soruları cevaplandırılır ve mahiyetleri tarafından tebrik edilirler ve kutlanırlarsa o zaman davranışları sözlerini yalanlıyor deriz.

Bunun için Müslüman resmi işlemi resmi işlem olarak bırakıp onu imza atmaktan ibaret bir işlem olarak uygulamalıdır.

8 Ağu, 2017 Tarık Ebu Abdullah
Etiketler: Nikah, Mahkeme